Tom sat with some of his teammates on the bench.
- Tom takım arkadaşlarının bazısıyla bankta oturdu.
My two-year-old won't eat some of the healthy food I've been trying to feed him.
- Benim iki yaşındaki oğlum onu beslemeye çalıştığım sağlıklı yiyeceğin bazısını yemeyecek.
Did you know that some foxes lived on this mountain?
- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
Some read books just to pass time.
- Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
The prices of certain foods vary from week to week.
- Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.
Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
- Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
There are a few books, but they have some misprints.
- Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
I sometimes go to the cinema.
- Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.
Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble.
- İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.
According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now.
- Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.
Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name.
- Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi