The lady, whom you talked to, is my sister.
- Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
At your service, madam!
- Hizmetinizdeyim, bayan!
I'm sorry, madam. There must be some mistake.
- Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.
I am married to a Polish woman.
- Polonyalı bir bayanla evlendim.
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
I don't understand why a video of two female singers kissing is getting so much attention.
- Öpüşen iki bayan şarkıcının bir videosunun neden bu kadar ilgi çektiğini anlamıyorum.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
An ugly wife is a good fence around the garden.
- Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
- Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.