Temelsiz spekülasyonlar.
- Baseless speculations.
Senin suçlamalarının tümü temelsizdir. O masumdur ve biz bunu kanıtlayacağız.
- All of your accusations are baseless. She is innocent, and we will prove that.
Suçlamalarınızın tümü yersizdir. O masumdur ve biz bunu kanıtlayacağız.
- All of your accusations are baseless. She is innocent, and we are going to prove that.
Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava deniz üsleri vardı.
- In the Cold War era, Soviet naval and air bases existed in Cuba and Vietnam.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Size istikrarlı bir taban maaş artı satış komisyonu ödenecektir.
- You will be paid a stable base salary plus commissions on sale.
Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.
- Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.
Temelsiz spekülasyonlar.
- Baseless speculations.
İnsanlara milliyet, cinsiyet veya meslek temelinde ayrımcılık yapmayın.
- Don't discriminate against people based on nationality, gender, or occupation.
Biz bazen eylemlerine dayalı olarak diğerlerini yargılarız.
- We sometimes judge others based on their actions.
Bodrum duvarında bazı çatlaklar var.
- There are some cracks in the basement wall.
Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı.
- Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.
Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi.
- The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.
Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil.
- Nothing is more contemptible than respect based on fear.
Hiçbir şey korkuya dayalı saygıdan daha aşağılık değildir.
- Nothing is more contemptible than respect that is based on fear.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Kar fırtınasında ana kampımıza geri dönmeyi çok zor bulduk.
- We found it very hard going back to our base camp in the blizzard.
Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.
- His conclusion is based on these facts.
Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır.
- His ideas are based on his experience.
Komedyenler şakalarını şiddetli ölüm ya da ciddi kazalar gibi trajik durumlara dayandırırlar.
- Comedians base their jokes on tragic situations like violent death or serious accidents.
Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
- This story is based on facts.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
- Geometry is based on points, lines and planes.
Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
- The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
- Corsairfly is an airline based in Paris.
Tom bodruma doğru yürüdü.
- Tom walked down into the basement.
Doğrulama yöntemi Bowling'in raporlarına da dayanıyordu.
- The validation methodology was based also on Bowling's reports.
Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.
- A relationship based on total honesty is bound to fail.
Ne zaman beyzbolu sevmeye başladın?
- When did you start liking baseball?
Spordan hoşlanır mısın? Evet, özellikle beyzboldan hoşlanırım.
- Do you like sports? Yes, I especially like baseball.
Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.
- Dachshund sausages first became popular in New York, especially at baseball games.
A supporting, lower or bottom component of a structure or object.
The logarithm to base 2 of 8 is 3.
A safe zone in the children's games of tag and hide-and-go-seek.
Firstly, I continue to base most species treatments on personally collected material, rather than on herbarium plants.