The old man caught a big fish.
- Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
There are a lot of fish in the pond.
- Gölde çok sayıda balık var.
We are at the end of the Age of Pisces and will be entering the Age of Aquarius.
- Biz Balık Çağı'nın sonundayız ve Kova Çağına giriyor olacağız.
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
Fishes know how to swim.
- Balıklar nasıl yüzeceğini bilir.
Almost every day he goes to the river and fishes.
- O neredeyse her gün nehire gidip balık avlıyor.
She married an ichthyologist.
- O bir balıkbilimciyle evlendi.
What about having fish for dinner?
- Akşam yemeği için balık yemeğe ne dersin?
My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
- Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
I often go fishing in the river.
- Ben sık sık nehirde balık tutmaya giderim.
I like to go fishing with my father.
- Babamla birlikte balık tutmaya gitmek istiyorum.
When an organization or state fails, it is the leadership that is the root cause.
bu kız balık etli.
He went on a fishing trip.
- O bir balık avı gezisine gitti.
How is the fishing going this season?
- Bu sezon balık avı nasıl gidiyor?
I nearly choked on a fishbone.
- Neredeyse balık kılçığı yutacaktım.
Our boat followed a school of fish.
- Bizim tekne bir balık sürüsünü izledi.
The fish aren't biting today.
- Balıklar bugün ısırmıyorlar.
This is one of the fish that Tom caught.
- Bu Tom'un yakaladığı balıklardan biri.
The pond was alive with various tiny fishes.
- Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.
Fishes know how to swim.
- Balıklar nasıl yüzeceğini bilir.
My hobbies are fishing and watching television.
- Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.
It is a fine day and I feel like going fishing.
- Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor.