You don't have to cry out. I can hear you.
 - Bağırmak zorunda değilsin. Seni duyabiliyorum.
I felt an impulse to cry out loud.
 - Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
They were all hoarse from shouting.
 - Bağırmaktan sesleri kısıldı.
Keep away from the vertical cliff! she shouted.
 -  Dikey kayalıklardan uzak durun! o bağırdı.