başkanlarının

listen to the pronunciation of başkanlarının
Турецкий язык - Английский Язык
chairpersons
başkan
(Hukuk) president

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

He finally became the president of IBM. - O, nihayet IBM'in başkanı oldu.

başkan
head

The document was distributed to all department heads. - Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.

A doctor tried to remove the bullet from the president's head. - Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.

başkan
chairman

Tom didn't expect to be appointed chairman. - Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.

Who will be elected chairman? - Kim başkan seçilecek?

başkan
leader

Republican Party leaders criticized President Hayes. - Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.

I am the patrol leader. - Ben devriye başkanıyım.

başkan
warden
başkan
chief

The army chief reported that the war was lost. - Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.

başkan
chair

He served as chairman for three years. - O, üç yıl başkan olarak görev yaptı.

Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983. - Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.

başkan
chair person
başkan
moderator
başkan
prefect
başkan
chief executive
Başkan
the president
başkan
dean
başkan
presiding
başkan
principal

Mr. Jackson is our principal. - Bay Jackson bizim başkanımız.

başkan
chieftain
başkan
president; chairman; chairperson; chief
başkan
president, chairman, head, chief
başkan
chairperson

We elected her chairperson. - Biz onu başkan seçtik.

Mr. Jordan is the chairperson. - Bay Jordan başkandır.

başkan
chief magistrate
başkan
ethnarch
başkan
foreman
başkan
prexy
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение başkanlarının в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Başkan
(İsim Köken) serkan
başkan
Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse, reis: "Ailede başkan odur, kararları o alır."- H. Taner
başkan
Bazı ülkelerde devletin ve hükûmetin başı
başkan
Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse, reis