She has a strong dislike of insects.
- Onun böceklere karşı güçlü bir antipatisi var.
What insects have you eaten?
- Hangi böcekleri yedin.
When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
- Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
On the highway of life, sometimes you'll be the bug, other times you'll be the windshield.
- Hayatın karayolunda bazen böcek olacaksın başka zamanlar ön cam olacaksın.
Beetles, butterflies and cockroaches are insects.
- Kın kanatlılar, kelebekler ve hamamböcekleri, böcektirler.
He used to collect beetles when he was a kid.
- O bir çocukken böcekleri toplardı.
Whenever I leave my window open, bugs fly into my room.
- Her ne zaman penceremi açık bıraksam, böcekler odama uçuyorlar.
When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
- Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
We have been using this insecticide for two years.
- Biz iki yıldır bu böcek ilacını kullanıyoruz.
These insects are widely distributed.
- Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
I can hear the chirping of insects.
- Ben böceklerin cıvıltısını duyabiliyorum.