ausgestellt

listen to the pronunciation of ausgestellt
Немецкий Язык - Турецкий язык
çıkarılmış
çıkartılan
sergilenen
çıkartılmış
çıkarılan
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ausgestellt в Английский Язык Турецкий язык словарь

put out
söndürmek

Ateşi söndürmek istiyorum. - I want to put out the fire.

Onlar alevleri söndürmek için itfaiye çağırmak zorunda kaldı. - They had to call the firefighters to put out the flames.

displayed
(Bilgisayar) görüntülenen

Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin. - This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.

displayed
afişe
displayed
gösterilen
displayed
gösterilmiş
exhibited
sergilenen
issued
çıkarılmış
put out
(Dilbilim) dağıtmak
put out
(Tıp) uyutmak
put out
(Argo) birisiyle yatmayı kabul etmek
put out
(Dilbilim) işlerini karıştırmak
displayed
{f} göster

Tom cüzdanının içindekileri gösterdi. - Tom displayed the contents of his wallet.

O, yarışmada hangi yeteneğe sahip olduğunu gösterdi. - In the contest he fully displayed what ability he had.

issued
ihraç edilmiş
put out
rahatsız etmek
made out
anla
put out
çıkarmak, yaymak: That chimney's putting out a lot of smoke. O bacadan çok duman çıkıyor
put out
(deyim) put someone out
put out
(ısı)
put out
(deyim) yerinden çıkarmak(kol,bacak vb.)