Tom receives a certain amount of pocket money from his wife every week. He puts whatever remains at the end of the week into his piggy bank.
 - Tom her hafta eşinden belirli bir miktar cep harçlığı alır. Haftanın sonunda artan parayı kumbarasına koyar.
The auction ends Monday.
 - Açık artırma pazartesi sona eriyor.
Food prices have surged.
 - Gıda fiyatları arttı.
The Great Depression triggered a great surge in crime.
 - Büyük Buhran, suçta büyük bir artışa neden oldu.
Travel agencies' profits soared.
 - Seyahat acentalarının gelirleri arttı.
The company's profits soared.
 - Şirketin kazancı arttı.
The number of students going abroad to study is increasing each year.
 - Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
This town is increasing in population.
 - Bu kasabanın nüfusu artıyor.
A physician was immediately sent for; but on the first moment of beholding the corpse, he declared that Elvira's recovery was beyond the power of art.
There is a debate as to whether graffiti is art or vandalism.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
 - Great artists have no country.
Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
 - Life is not an exact science, it is an art.
Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.
 - Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.
Onun bahçesi bir sanat eseridir.
 - His garden is a work of art.
Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.
 - A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen.
Ben resim yapamam ama kız kardeşim büyük bir sanatçıdır.
 - I can't draw, but my sister is a great artist.
Sanatçı her zaman yalnız resim yapmıştır.
 - The artist always painted alone.
Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.
 - The fine arts flourished in Italy in the 15th century.
Güzel Sanatlar Sarayı nerede?
 - Where is the Palace of Fine Arts?
Bu eski resmi benim için onarabilecek bir ressam biliyor musun?
 - Do you know an artist who can restore this old picture for me?
Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.
 - The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall.
Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
 - Magic is the art of changing superstition into money.
Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir.
 - He is one of the greatest artists in Japan.
Müzik ve sanat, yaşam zevkine çok büyük ölçüde katkıda bulunabilirler.
 - Music and art can greatly contribute to the enjoyment of life.
Tüm edebi ve sanatsal çalışmaların kaynağı, tatmin edilmemiş libidodur.
 - Unsatisfied libido is responsible for producing all art and literature.
Beyninizin sol tarafını çok kullanıyorsunuz. Daha sanatsal olabilmek için beyninizin sağ tarafını kullanmaya çalışın.
 - You live in your left brain too much. Try to use your right brain to be more artistic.
Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.
 - I have absolutely no artistic skills.