True friendship is priceless.
 - Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.
A true friendship is more valuable than money.
 - Gerçek bir arkadaşlık paradan daha değerlidir.
Who would keep me company?
 - Bana kim arkadaşlık ederdi?
Tom and Mary enjoy each other's company.
 - Tom ve Mary birbirlerinin arkadaşlıklarından hoşlanırlar.
I bid you greetings and may there be peace through fellowship between us.
 - Sana selam teklif ediyorum ve aramızdaki arkadaşlık yoluyla barış olabilir mi.
He wanted female companionship.
 - O kadın arkadaşlık istedi.
Fadil was seeking love and companionship.
 - Fadıl sevgi ve arkadaşlık arıyordu.
Company policy precludes fraternization between co-workers.
 - Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor.
It is not easy to make friends with people from different nationalities.
Company policy precludes fraternization between co-workers.
 - Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor.
I hear it takes time to make friends with the English people.
 - Duydum ki İngiliz insanlarla arkadaşlık kurmak zaman alıyor.