I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.
- Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
The blue car is antique.
- Mavi araba, antikadır.
Rome has a lot of ancient buildings.
- Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.
That castle was built in ancient times.
- O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.