O, meşe ağacından bazı dallar kesti.
 - He cut some branches off the oak tree.
Patty o kadar kısaydı ki dala yetişemedi.
 - Patty was so short that she couldn't reach the branch.
Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır.
 - The branch offices of the bank are located all over Japan.
Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır.
 - Our branches extend all over the country.
O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
 - She was transferred from the head office to a branch office last month.
Bir mermi ona vurduğunda ağaç dalı kırıldı.
 - The tree branch broke when a bullet hit it.
Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
 - Tom banged his head on a tree branch.