Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun.
 - Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.
Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.
 - Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.
O okumak için gözlük takar.
 - He wears eyeglasses to read.
Bu ondan daha uzun görünür ama o bir optik illüzyondur.
 - This looks longer than that, but it is an optical illusion.
Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
 - My laptop doesn't have an optical disk drive.
Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır.
 - The use of optical instruments with this product will increase eye hazard.