Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
 - It is wrong to aim at fame only.
Silahımla bir ayıya asla nişan almadım.
 - I have never aimed at a bear with my rifle.
Onlar toplumlarda huzursuzluk çıkarmayı amaçlamaktadır.
 - They aim to stir unease in societies.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
 - Education aims to develop potential abilities.
Bu tabanca ile hedefe nişan al.
 - Aim at the target with this gun.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
 - Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
O, hedeflediğimiz şey.
 - That's what we're aiming for.
Yeterince yüksek hedeflemiyorsun.
 - You're not aiming high enough.
Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
 - Linguistics is the discipline which aims to describe language.
O bir aktrist olmayı amaçladı.
 - She aimed to become an actress.