Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

almost, but not quite; slightly short of

listen to the pronunciation of almost, but not quite; slightly short of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение almost, but not quite; slightly short of в Английский Язык Турецкий язык словарь

nearly
neredeyse

O kaydı ve neredeyse düşecekti. - He slipped and nearly fell.

Neredeyse araba beni ezecekti. - I was nearly run over by a car.

nearly
hemen hemen

İnsanlara Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir? diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık. - When I ask people what they regret most about high school, they nearly all say the same thing: that they wasted so much time.

Hemen hemen hiç yakın dostu yoktur. - She has nearly no close friends.

nearly
yakından
nearly
yaklaşık olarak

Saat yaklaşık olarak altıdır. - It's nearly six o'clock.

Tom yaklaşık olarak senin ölçünün iki katı. - Tom is nearly twice your size.

nearly
bildiğim kadarıyle
nearly
takriben

Saat takriben altıdır. - It's nearly six o'clock.

nearly
az daha
nearly
az kalsın

Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu. - He was nearly hit by the car while crossing the street.

nearly
yakından/neredeyse
nearly
as nearly as I can tell yaklaşık olarak
Английский Язык - Английский Язык
nearly

He left a nearly full beer on the bar.

almost, but not quite; slightly short of

    Расстановка переносов

    almost, but not quite; slight·ly Short of

    Произношение

Избранное