Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Ben senin düşmanın değil, dostun olmak istiyorum.
- I want to be your ally, not your enemy.
Ne olursa olsun senin müttefikin kalacağım.
- I'll remain your ally no matter what happens.
Fadıl ya sizin en iyi müttefikiniz ya da en kötü düşmanınız olabilir.
- Fadil can either be your best ally or your worst enemy.
Savaş Müttefik Devletler için zaferle sona erdi.
- The war ended in victory for the Allied Powers.
Müttefik kuvvetleri batıdan saldırıyorlardı.
- Allied forces were attacking from the west.
Avusturya'nın da müttefikleri vardı.
- Austria had allies, too.
Müttefikler hiç boşa zaman harcamadı.
- The Allies wasted no time.