after, subsequent to

listen to the pronunciation of after, subsequent to
Английский Язык - Турецкий язык

Определение after, subsequent to в Английский Язык Турецкий язык словарь

following
{s} izleyen

O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı. - He went out for a walk, with his dog following behind.

Bizi izleyen birini görmedim. - I didn't see anybody following us.

following
{i} izleme

Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim. - I asked Tom to stop following us.

Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı. - Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him.

following
yandaşlar
following
ardından gelen
following
sözü edilen
following
müteakiben
following
(Havacılık) aşağıdaki müteakip
following
bir şeyin üstüne
following
{i} aşağıdaki

Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var. - I need the following items.

10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır. - On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages.

following
{f} izle

Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti. - Tom noticed that Mary was following him.

Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı. - Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.

following
ed.-den sonra
following
destekçiler türkümü
following
ertesi

Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi. - Tom and Mary decided to meet there again the following week.

Tom ertesi Cuma Mary'yi görmek için gitti. - Tom went to see Mary the following Friday.

following
belirtilen şey ya da kişiler
following
the following şunlar
following
bağımlı olan kimseler
following
{e} sonra

Kazadan sonra o çabucak iyileşti. - Following the accident he recovered quickly.

Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı. - Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.

following
tabi olanlar
following
{i} hayran kitlesi
Английский Язык - Английский Язык
following