Biz fiyatı 15 dolarda sabitledik.
- We fixed the price at $15.
Faiz oranları %5'te sabitlendi.
- Interest rates have been fixed at 5%.
Ben eylemlerimi kararlaştırılmış zamanlar için planlamayı tercih ediyorum böylece zamanı yönetebilirim.
- I prefer to plan my activities for fixed times so I can manage my time.
Toplantı gelecek pazar düzenlendi.
- The meeting was arranged for next Sunday.
Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
- Rocks are beautifully arranged in the Japanese-style garden.
Saatimin onarılması gerekiyor.
- My clock needs to be fixed.
O kırık masayı onardı.
- He fixed the broken table.
Çiçekleri güzel düzenledi.
- She arranged the flowers beautifully.
İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
- The two stamp collectors arranged a trade.