Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi.
- The official informed Bob that his request for a parking permit had been rejected.
Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
- Some officials may have been corrupted.
Resmî evrakları imzalayamadı.
- He could not sign official papers.
Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.
- Thai is the official language in Thailand.
O, bu kasabanın sakinleri tarafından bir yetkili seçildi.
- He was elected an official by the inhabitants of this town.
Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı.
- Many high-level officials attended the meeting.
Tom bir kamu görevlisidir.
- Tom is a public official.
Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
- A customs official asked me to open my suitcase.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.
- Government officials inspected all factories.