Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
Tom dehşet içinde çığlık attı.
- Tom screamed in terror.
O, dehşetle haykırdı.
- She screamed with terror.
Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
- Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
- You're acting like a spoiled brat.
Korku nedeniyle neredeyse donakalmıştı.
- He was almost petrified with terror.
Tom arsız çocuklarını kontrol edemeyen ebeveynlerden nefret ediyor.
- Tom hates parents who don't control their bratty children.
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
- You're acting like a spoiled brat.