Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
 - They drove wagons and carried supplies.
Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.
 - The car and seat number are written on the ticket.
O, bir Japon otomobiline sahiptir.
 - He has a Japanese car.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
 - Automobiles replaced carriages.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
 - They're taking the freight out of the train car.
Dün gece arabam çalındı.
 - I had my car stolen last night.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
 - I am surprised that your family has a Japanese car.