Bu oda uyumak için uygun değil.
 - This room is not suitable for sleeping.
Odada 2 tane pencere var.
 - The room has two windows.
Hangi odada kalmak istersiniz?
 - In which room would you like to stay?
Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
 - When I was playing video games in the living room, Mother asked me if I would go shopping with her.
Bu ev yakında, iki yatak odası ve bir oturma odası var, ve dekorasyonu kötü değil; ayda 1500.
 - This house is nearby, it has two bedrooms and a living room, and the decoration isn't bad; it's 1500 a month.
Odadaki herkes ne meydana geldiğiyle ilgili sersemledi.
 - Everyone in the room was stunned by what happened.
Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
 - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
O yaşlı bir bayana yer açtı.
 - She made room for an old lady.
Arabada bir kişilik yer vardı.
 - There was room for one person in the car.
Bir pansiyonda yaşıyorum.
 - I live in a rooming house.
Neden odanı temizlemedin?
 - Why haven't you cleaned your room?
Neden benim odamdasın?
 - Why are you in my room?
Herkes için yeterli boş yer var.
 - There's enough room for everybody.
O odada gerçekten oturmak istemiyorum.
 - I really don't want to sit in that room.