Tom kızarmaktan kendini alamadı.
 - Tom couldn't help but blush.
Tom kızarmaktan kendini alamadı.
 - Tom couldn't help blushing.
İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.
 - At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.
Bana öyle bakmayı kes, beni utandıracaksın.
 - Stop looking at me like that, you'll make me blush.
Ben utançla kızardım.
 - I blushed with shame.
Kızarmaktan kendimi alamadım.
 - I couldn't help blushing.
Tom kızarmaktan kendini alamadı.
 - Tom couldn't help but blush.