Определение a short literary composition, usually in prose, dealing with a specific topic в Английский Язык Турецкий язык словарь
- essay
- rapor
- essay
- makale
Zamanlanmış makale yazımından nefret ederim.
-I hate timed essay writing.
Bu makale büyük bir gelişme gösterir.
-This essay shows a great improvement.
- essay
- yazı
Öğretmen Tom'a denemesinin iyi yazıldığını söyledi.
-The teacher told Tom his essay was well written.
Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.
-Tom's essay had many typos.
- essay
- yapmaya kalkışma
- essay
- yapmaya kalkışmak
- essay
- {i} deneme
Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
-In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.
Tom Mary'ye denemesini düzelttirdi.
-Tom had Mary correct his essay.
- essay
- Kompozisyon
Bir kompozisyon yazabilir misin?.
Dersten sonra takılırsanız kompozisyonunuzda size yardımcı olabilirim.
-If you stick around after class, I can help you with your essay.
O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.
-He gave us an essay to write during the vacation.
- essay
- numune
- essay
- teşebbüs
- essay
- {f} kalkışmak
- essay
- müsvedde essayist deneme yazarı
- essay
- {f} denemek
- essay
- {i} deneme (bir düzyazı türü)
- essay
- teşebbüs etmek
- essay
- tecrübe
- essay
- (isim) deneme, girişim
Связанные Термины
Определение a short literary composition, usually in prose, dealing with a specific topic в Английский Язык Английский Язык словарь
- essay