Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
 - Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
Yarın burada bir toplantı yapacağız.
 - We are going to have a meeting here tomorrow.
Miting gerçekten iyi gitti.
 - The meeting went really well.
Tom seninle bir miting yapmak ister.
 - Tom wants to have a meeting with you.
Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
 - Tom's meeting with his boss was very tense.
Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu.
 - Meeting my old friend was very pleasant.
Seninle görüşmeyi iple çekiyorum.
 - I've been looking forward to meeting you, Tom.
Niçin görüşmeye katılamadığımın sebebi bu.
 - That's the reason why I couldn't attend the meeting.
Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
 - Our company's first priority is meeting our customers' needs.
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
 - I went there for the purpose of meeting him.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
 - Our meeting was quite accidental.
O, atletizm karşılaşmasına katıldı.
 - He took part in the athletic meeting.
Earthquakes occur at the meeting of tectonic plates.