Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
O, kit'in çok akıllı bir parçasıdır.
- It's a very clever piece of kit.
O, kek parçasını benimle paylaştı.
- She shared her piece of cake with me.
... piece of law. It says once you buy something, you own it. You should have the freedom to ...
... piece of gum in your mouth. ...