Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.
 - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.
Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?
 - Do we need to watch out for tigers around here?
Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin.
 - You should watch your language when you talk to her.
O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.
 - She was watching the film with her eyes red in tears.
Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
 - One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.
Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
 - My father usually watches television after dinner.
Pokémon izleyerek büyüdüm.
 - I grew up watching Pokemon.