Tom mızıkasını cebine koydu.
- Tom put his harmonica in his pocket.
Tom sadece mızıka çalmaz, gitar da çalar.
- Not only does Tom play the harmonica, he plays the guitar, too.
Tom bana Noel için bir armonika verdi.
- Tom gave me a harmonica for Christmas.
Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir.
- Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.
Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.
- I can't believe you quit playing harp.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
- He was electrocuted while playing the electric harp.
Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.
- I've made up my mind to learn how to play the harp.
... to kids in public schools, complete with harmonica ...