Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Tom torbadan bir parça şeker aldı.
- Tom took a piece of candy from the bag.
Tom cebinden bir şeker poşeti çıkardı ve Mary'ye biraz teklif etti.
- Tom pulled out a bag of candy from his pocket and offered some to Mary.
Bu poşetleri bagaja koyar mısın?
- Could you put these bags in the trunk?
Çocukları çantaya koymayın.
- Don't put children into the bag.
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
- I'll return to get my handbag.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This handbag is made of paper.
Mary'yi hiç el çantası olmadan gördün mü? Mary mi? Hayır, hiç.
- Have you ever seen Mary without her handbag? Mary? No, never.
Bu, İtalya'da aldığım el çantasıdır.
- This is the handbag I bought in Italy.