Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır.
 - Whichever highway you decide on, it will be crowded with cars and trucks.
Avusturya'da otoyolu kullanmak için para ödemek zorundasın.
 - In Austria, you have to pay to use the highway.
Otobanda sabit bir hızda kaldı.
 - He maintained a steady speed on the highway.
Yeni otobanda araba sürmekten zevk aldım.
 - I enjoyed driving on the new highway.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
 - The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
 - Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Bu ülkedeki karayolları mükemmel.
 - The highways in this country are excellent.
Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu.
 - After the war most of the highways were in urgent need of repair.
Karayolu üzerinde bir trafik sıkışıklığı var.
 - There is a traffic jam on the highway.
Hayat büyük bir karayolu gibidir.
 - Life is like a big highway.