Çocukluğumda sınıf arkadaşlarım ve ben oynamak için bütün bilyeleri okula götürürdük. Bu günlerde çoğu çocuğun akıllı telefonları ve iPod'ları var.
 - When I was a kid, my classmates and I would all take marbles to school to play with. These days, most kids have got smartphones and iPods.
Tom bilyelerini kaybetmiş olmalı.
 - Tom must've lost his marbles.
Sen misketlerini kaybediyorsun.
 - You're losing your marbles.
Onlar mermerden bir heykel yontuyorlar.
 - They are chiseling a statue out of marble.
Bina en güzel renkte mermerden inşa edilmiştir.
 - The building is built of marble of a most lovely color.
Ellerini mermer kadar soğuk hissetti.
 - Her hands felt as cold as marble.