Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
 - The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
 - The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
Onun davranışları beni rahatsız ediyor.
 - Her actions disturb me.
Bu çok nazik bir davranıştı.
 - That was a very kind act.
İşe git, çocuklarını okula gönder. Modayı takip et, normal hareket et, kaldırımda yürü, televizyon izle. Yaşlılığın için para biriktir. Kanunlara uy. Benimle birlikte tekrarla: Ben özgürüm.
 - Go to work, send your kids to school. Follow fashion, act normal, walk on the pavements, watch TV. Save for your old age. Obey the law. Repeat with me: I am free.
Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.
 - According to Newton's Third Law of Motion Every action has an equal and opposite reaction.
Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.
 - One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone.
Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir
 - Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88.
Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
 - The lawyer recommended his client to take legal action.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
 - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Çocuk gibi davranmaktan vazgeç.
 - Quit acting like a child.
Son günlerde tuhaf davranmaktaydı.
 - She's been acting odd lately.
Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.
 - The actor was on the stage for most of the play.
O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu.
 - He became the finest actor on the American stage.
Filmde oynamak ister misin?
 - Do you want to act in a movie?