Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
- Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
Tom, anti-nükleer enerji hareketine hayatını adadı.
- Tom has devoted his life to the anti-nuclear-energy movement.
Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.
- His brazen act of defiance almost cost him his life.
Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
- She soon adjusted to his way of life.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
- The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
Hayatımda en önemli kişi sizsiniz.
- You are the most important person in my life.
Hayatta neyin en önemli olduğu kişiden kişiye değişir.
- What is most important in life differs from person to person.
Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
- Health and vitality are important for long life.
Lincoln'ün biyografisi tüm dünyadan çocuklar tarafından okunur.
- Lincoln's biography is read by children all around the world.
Bu büyüleyici bir biyografi.
- This is a fascinating biography.
Bazı insanlar ölümden sonra ebedi hayata inanıyorlar.
- Some people believe in eternal life after death.
Bu Amerikan yaşam tarzıdır.
- This is the American way of life.
Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
- Take a fresh look at your lifestyle.
His life of the founder is finished, except for the title.
There are many biographies of Benjamin Franklin.
... faces and display their biography next to the image as you talk to them, and then when ...
... And it tells you his biography, some of the ...