There may be a killer who looks harmless in any social network.
 - Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
 - Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
The physical world is a complex web of events, and nothing happens for only one reason..
 - Fiziksel dünya olayların karmaşık ağıdır ve hiçbir şey tek bir sebeple gerçekleşmez.
A big spider was spinning a web.
 - Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.
As Jesus passed along the Sea of Galilee, he saw Simon and his brother Andrew casting a net into the lake.
 - İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.
Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
 - Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
The bite of this spider causes intense pain.
 - Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.
This type of spider doesn't weave a web.
 - Bu türde örümcekler ağ örmezler.
Tom is gritting his teeth in obvious pain.
 - Tom ağrıyan dişlerini gıcırdatıyor.
Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
 - Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
The tree's root system stretches over thirty meters.
 - Ağacın kök sistemi otuz metre boyunca uzanır.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
 - Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
There is a big cobweb in the corner.
 - Köşede büyük bir örümcek ağı var.