Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
- That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
- Tom knows Mary pretty well.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?
Jane çok güzel ve nazik.
- Jane is very pretty and kind.