112

listen to the pronunciation of 112
Турецкий язык - Английский Язык
one hundred twelve
Английский Язык - Английский Язык
The standard pan-European phone number for contacting emergency services
element 112
An artificially produced radioactive element with atomic number 112 whose isotope has a mass number of 277 and a half-life of 280 milliseconds. Also called ununbium
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение 112 в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Ali imran 112
(Kuran) Nerede bulunsalar Allah'ın ve inanan insanların himayesinde olanlar müstesna onlara alçaklık damgası vurulmuştur. Allah'tan bir gazaba uğradılar, onlara aşağılık damgası vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmelerindendir. Bu, karşı gelmeleri ve taşkınlık yapmalarındandır
Bakara 112
(Kuran) Doğu da batı da Allah'ındır, nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır. Doğrusu Allah her yeri kaplar ve her şeyi bilir
Enbiya 112
(Kuran) Peygamber: "Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet, anlattıklarınıza karşı ancak Rahman olan Rabbimizden yardım istenir" dedi. *
Hud 112
(Kuran) Sen, beraberindeki tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Aşırı gitmeyin, doğrusu Allah yaptıklarınızı görür
Maide 112
(Kuran) Havariler, "Ey Meryam oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? " demişlerdi de, "İnanıyorsanız Allah'tan sakının" demişti
Müminun 112
(Kuran) Allah onlara yine: "Yeryüzünde kaç yıl kaldınız" der
Nahl 112
(Kuran) Allah size güven ve huzur içinde olan bir kasabayı misal verir: Her taraftan oraya bolca rızık geliyordu. Ama Allah'ın nimetlerine nankörlük ettiler; bu yüzden Allah onlara yaptıklarına karşılık açlık ve korku belasını taddırdı
Nisa 112
(Kuran) Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur. *
Saffat 112
(Kuran) Ona, iyilerden olan İshak'ı peygamber olarak müjdeledik
Taha 112
(Kuran) İnanmış olarak, yararlı işler işleyen kimse, haksızlıktan ve hakkının yeneceğinden korkmaz
Tevbe 112
(Kuran) Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu öven, O'nun uğrunda gezen, rüku ve secde eden, uygun olanı buyurup fenalığı yasak eden ve Allah'ın yasalarını koruyan müminlere de müjdele