He prepared his speech very carefully.
- Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
- Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
It is correct to say that psychological readiness is important in this therapy.
- Bu terapide, psikolojik olarak hazır olmanın gerekliliğini söylemek doğru olur.
Get ready for the trip at once.
- Hemen yolculuğa hazırlan.
The meat's not ready yet.
- Et henüz hazır değil.
We have to get ready for Tom's visit.
- Tom'un ziyareti için hazır olmak zorundayız.
yemek servise hazır.
dinner is served. desert is served.
Shuttles will be available.
- Servisler hazır olacak.
Details weren't immediately available.
- Ayrıntılar hemen hazır değildi.
You must get ready quickly.
- Çabucak hazırlanmalısın.
Dan fixed a quick meal for Linda.
- Dan, Linda için hızlıca bir yemek hazırladı.
Tom is never on hand when I want him.
- Tom ben onu istediğimde asla hazır değildir.
The plane is now operational.
- Uçak artık kullanıma hazırdır.
Stand by for instructions.
- Talimatlar için hazır olun.
Stand by for instructions.
- Talimatlar için hazır bekleyin.
I'm willing to accept your offer.
- Ben teklifini kabul etmeye hazırım.
I'm willing to help you if you want me to.
- Eğer yapmamı istiyorsan, sana yardım etmeye hazırım.
You had better prepare yourself for the next game.
- Bir sonraki oyun için kendini hazırlasan iyi olur.
She is preparing to the Olympic Games this year.
- Bu yılki Olimpiyat oyunlarına hazırlanıyor.
Have you finished packing yet?
- Hazırlanmayı henüz bitirdin mi?
Are you almost finished?
- Neredeyse hazır mısın?
Instead of preparing a dinner by candlelight, she put her boyfriend up for auction on eBay.
- Mum ışığı yanında akşam yemeği hazırlama yerine o, eBay'da açık artırma için erkek arkadaşını satışa sundu.
I am ready to do anything to make up for the loss.
- Kaybı telafi etmek için her şeyi yapmaya hazırım.
We are agreeable to your conditions.
- Biz sizin koşullarınızla anlaşmaya hazırız.
All the members were present at the meeting.
- Tüm üyeler toplantıda hazır bulundu.
Tom spent the whole morning getting ready for his presentation.
- Tom bütün sabahı sunumuna hazırlanmakla geçirdi.
The plane is now operational.
- Uçak artık kullanıma hazırdır.
They were cooperative.
- Onlar yardıma hazırdılar.