It's one of the most exclusive addresses in the city.
- Bu, şehirdeki en özel adreslerden biri.
This is a very exclusive club.
- Bu çok özel bir kulüp.
I wish I could be more specific.
- Keşke daha özel olabilsem.
I want specific information.
- Özellikli bilgi istiyorum.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Do you have any special reason why you want to go to America?
- Amerika'ya gitmek için özel bir nedenin var mı?
They asked me to leave because they were going to have a personal talk.
- Benden gitmemi istediler çünkü özel bir konuşma yapacaklardı.
Tom has a personal bodyguard.
- Tom'un özel koruması var.
We want Kylie Minogue to come to Turkey, especially Gaziantep.
- Kylie Minogue'nun Türkiye'ye, özellikle Gaziantep'e gelmesini istiyoruz.
It is especially hot today.
- Hava bugün özellikle çok sıcak.
Tom did it for no particular reason.
- Tom'un onu yapmak için özel bir nedeni yoktu.
I don't think Tom is particularly handsome.
- Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
- Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
Private detectives were hired to look into the strange case.
- Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
Please respect my privacy.
- Lütfen özel yaşamıma saygı gösterin.
Tom is a very dedicated student.
- Tom çok özel bir öğrenci.
Tom is a dedicated teacher.
- Tom özel bir öğretmendir.
She believes that jade has medicinal properties.
- O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.
You are not allowed here. This is private property.
- Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.
Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
Each language has its peculiarities.
- Her dilin özellikleri vardır.
Tom is a very dedicated student.
- Tom çok özel bir öğrenci.
You handled that particular problem very well.
- O özel sorunun çok iyi üstesinden geldin.
The private colleges and universities of the United States are autonomous.
- ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
Generosity is an important trait in today's selfish society.
- Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
We would like to eat. Could you serve us expressly? We need to be on our way before half past one.
- Yemek yemek istiyoruz. Özellikle bize hizmet eder misiniz? bir buçuktan önce yolda olmalıyız.
As my watch was slow, I missed the special express.
- Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.