I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
I am learning a little English.
- Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
I am learning english.
I am learning a little English.
- Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
I am learning two foreign languages.
- Ben, iki yabancı dil öğreniyorum.
It's difficult to learn a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
Learning a foreign language is difficult.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
That didn't happen when I was learning Esperanto.
- O Esparanto öğrenirken olmadı.
At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
- Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
I learned to play guitar when I was ten years old.
- On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
I learnt nothing from the teacher.
- Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.
Soon learnt, soon forgotten.
- Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.