It's difficult to learn a foreign language.
 - Yabancı dil öğrenmek zordur.
It's hard to learn a foreign language.
 - Yabancı dil öğrenmek zordur.
I am learning a little English.
 - Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
Learning a foreign language is difficult.
 - Yabancı dil öğrenmek zordur.
To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
 - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
Finally we have learned the truth.
 - Sonunda,gerçeği öğrendik.
What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
 - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
I've learnt nothing from the teacher.
 - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.