Please pass it to the other kids.
 - Lütfen onu diğer çocuklara uzat.
You think that TV is bad for kids?
 - TV'nin çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
It is dangerous for children to play in the street.
 - Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
Larry Ewing is married and the father of two children.
 - Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.
Tom wants Mary to babysit his children.
 - Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.
Tom thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
 - Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
 - Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
Larry Ewing is married and the father of two children.
 - Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.
They are fairy tales for children.
 - Onlar çocuklar için masallardır.
When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
 - Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
The increase in juvenile delinquency is a serious problem.
 - Çocuk suçluluğundaki artış ciddi bir sorundur.
Isn't that a little juvenile?
 - O küçük bir çocuk değil mi?
This park is a little kid's paradise.
 - Bu park küçük çocukların cennetidir.
Chicken pox is a common sickness in children.
 - Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır.
Chicken pox is a common childhood illness.
 - Suçiçeği yaygın bir çocukluk hastalığıdır.
When she was in kindergarten, all the boys used to call her princess.
 - O, anaokulundayken, bütün erkek çocukları ona prenses derdi.
The kindergarten children were walking hand in hand in the park.
 - Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
Tom and Mary had a child and called him Tom Junior.
 - Tom ve Mary'nin bir çocukları vardı ve ona Tom Junior adını verdiler.
The boy standing over there is my son.
 - Orada duran çocuk benim oğlumdur.
His wife bore him two daughters and a son.
 - Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu
There have been several cases of infantile paralysis.
 - Birkaç çocuk felci vakası olmuştur.
The archaeologists discovered over a hundred graves, a few of which belonged to infants.
 - Arkeologlar yüzün üzerinde mezar keşfetti, onlardan birkaçı küçük çocuklara aitti.
The children collect seeds of various shapes and colours.
 - Çocuklar çeşitli şekil ve renklerde tohum toplarlar.
Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
 - Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
Tom hates parents who don't control their bratty children.
 - Tom arsız çocuklarını kontrol edemeyen ebeveynlerden nefret ediyor.
There have been several cases of infantile paralysis.
 - Birkaç çocuk felci vakası olmuştur.
A child is spoiled by too much attention.
 - Çocuk çok fazla ilgi ile şımarır.
Children should not be spoiled.
 - Çocuklar şımartılmamalı.