You look very charming today.
- Bugün çok çekici görünüyorsun.
What a charming girl you are!
- Ne çekici bir kızsın!
The attractiveness of his charisma made other people listen.
- Onun karizmasının çekiciliği diğer insanları dinlettirdi.
His niece is attractive and mature for her age.
- Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
He drives a tow truck.
- O bir çekici sürücüsüdür.
We're waiting for a tow truck.
- Bir çekici bekliyoruz.
You really do look stunning.
- Gerçekten çekici görünüyorsun.
I think that's really appealing.
- Bence o gerçekten çekici.
She gave me an appealing look.
- O bana çekici bir görünüm verdi.
Mary thinks that German accents are sexy.
- Mary Alman aksanlarının çekici olduğunu düşünüyor.
You look ravishing in that dress.
- O elbisenin içinde çekici duruyorsun.
She is very pretty, but not alluring.
- O çok güzel ama çekici değil.
This is pretty remarkable.
- Bu oldukça dikkat çekici.
He thought of himself as being charming enough.
- O, kendini yeterince çekici olarak düşündü.
Joan is as charming as her sister.
- Joan kız kardeşi kadar çekici.
Am I really that fascinating?
- Gerçekten bu kadar çekici miyim?
That sounds intriguing.
- O ilgi çekici görünüyor.
That's quite intriguing.
- O oldukça ilgi çekici.
Tom is just adorable.
- Tom sadece çok çekici.
She looked glamorous.
- O çekici görünüyordu.
The thought of rating people by attractiveness does not seem fair to me.
- Çekicilikle insanları değerlendirme düşüncesi benim için adil görünmüyor.
She is very pretty, but not alluring.
- O çok güzel ama çekici değil.
Who is more alluring, Madonna or Marilyn Monroe?
- Kim daha çekici, Madonna mı yoksa Marilyn Monroe mu?
Your grandfather is very charismatic.
- Büyük baban çok çekici.
I have to admit it's very tempting.
- Onun çok çekici olduğunu kabul etmeliyim.
None of these things look tempting.
- Bu şeylerin hiçbiri çekici görünmüyor.
Mars is all the more interesting for its close resemblance to our Earth.
- Dünya'ya en yakın benzemede Mars hepsinden en ilgi çekici olanı.
The magazine you lent me is very interesting.
- Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici.