çağdaşlaşmak

listen to the pronunciation of çağdaşlaşmak
Турецкий язык - Английский Язык
to become contemporary, become contemporaneous
to become modernized, to become contemporary
çağdaş
contemporary

The great contemporary poet who established a new style of poem was “Nima Youshij.” - Yeni bir şiir tarzını belirleyen büyük çağdaş şair Nima Youshij idi.

Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones. - Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.

çağdaş
modern

Modern Greek borrowed many words from French. - Çağdaş Yunanca, Fransızcadan birçok kelime ödünç aldı.

Many Europeans do not know modern Japan. - Birçok Avrupalı çağdaş Japonya'yı bilmiyor.

çağdaş
up to date

You should be more up to date. - Daha çağdaş olmalısın.

His ideas are up to date. - Onun fikirleri çağdaş.

çağdaş
contemporary, modern " muasır; coeval
çağdaş
coeval
çağdaş
contemporaneous
çağdaş
latterday
çağdaş
contemporary, contemporaneous
çağdaş
aucourant
çağdaş
uptodate
çağdaşlaşma
becoming contemporary, becoming contemporaneous
Турецкий язык - Турецкий язык
Çağın tutumuna, anlayışına, gereklerine uymak, muasırlaşmak
muasırlaşmak
ÇAĞDAŞ
(Osmanlı Dönemi) Bak: Asr
Çağdaş
çağcıl
Çağdaş
asri
Çağdaş
muasır
çağdaş
Aynı çağda yaşayan, muasır
çağdaş
Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, modern, muasır
çağdaş
Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri: "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır."- Anayasa
çağdaş
hemasır
çağdaşlaşma
Çağdaşlaşmak işi, muasırlaşma
çağdaşlaşmak
Избранное