O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
- She was apprehensive about receiving criticism of her performance.
Tom endişeli görünüyor.
- Tom seems apprehensive.
Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people who are afraid of spiders.
Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people that are afraid of spiders.
O korkmuş hissetmeye başladı.
- He began to feel afraid.
O, korkmuş gibi davrandı.
- He behaved like he was afraid.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
- I'm afraid you have dialed a wrong number.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.