Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
 - He has experience of foreign travel.
Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
 - The government was obliged to make changes in its foreign policy.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
 - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
 - It's hard to learn a foreign language.
Yabancılarla alay etme.
 - Don't poke fun at foreigners.