people who are maimed or have wounds teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- wounded
- {s} yaralı
Yaralılar iyileşiyorlar.
-The wounded are getting better.
Mary yaralı dizini tedavi etti.
-Mary treated her wounded knee.
- wounded
- {i} yaralılar
Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.
-The doctors were treating the wounded.
Yaralılar bir ambulansla taşındılar.
-The wounded were transported with an ambulance.
- wounded
- {f} yaralan
Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
-Six hundred thousand men were killed or wounded.
Asker bacağından yaralandı.
-The soldier was wounded in the leg.
- wounded
- {s} yaralanmış
Polis Tom'u başından ölümcül bir biçimde yaralanmış buldu
-The police found Tom fatally wounded in the head.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
-The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
- wounded
- {s} kırılmış
- wounded
- (isim) yaralılar
- wounded
- {s} incinmiş
- wounded
- yarala
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
-The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
-Six hundred thousand men were killed or wounded.
- wounded
- (Askeri) YARALI: Bak. "seriously wounded", "sliglitly wounded", "critically wounded", ve ayrıca bak "battle casualty"
İlgili Terimler
people who are maimed or have wounds teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- wounded
The wounded lay on stretchers waiting for surgery.