İngilizce - Türkçe
one who, or that which, butts teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- butter
- tereyağı
Ekmeğin üzerindeki tereyağı çok iyi.
-The butter on the bread is very good.
Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
-I ate bread and butter this morning.
- butter
- margarin
O, tereyağ yerine margarin sürdü.
-She spread on margarine instead of butter.
Tereyağı ile margarini ayırt edebiliyor musun?
-Are you able to tell the difference between butter and margarine?
- butter
- (Gıda) tereyağ
Tereyağı sütten yapılır.
-Butter is made from milk.
4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.
-4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.
- butter
- sadeyağ
- butter
- tereyağına benzeyen kakao vb
- butter
- (fiil) tereyağı sürmek
- butter
- yağı
Bana tere yağını uzat, yapar mısın lütfen?
-Pass me the butter, will you please.
4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.
-4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.
- butter
- {i} dalkavukluk
- butter
- {f} tereyağı sürmek
- butter
- {i} yağcılık
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
one who, or that which, butts teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- butter
one who, or that which, butts
Telaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler