İngilizce - Türkçe
occurring at the weekend teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- weekend
- hafta sonu
Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.
-I have to buy a car this weekend.
Tom, Mary ile bir hafta sonu daha geçirmek zorunda kalmaktan ödü patladı.
-Tom dreaded having to spend another weekend with Mary.
- weekend
- (isim) hafta sonu
- weekend
- haftasonu
Umarım harika bir haftasonu geçirdiniz.
-I hope you had a great weekend.
Geçen haftasonu Boston'da çok eğlendim.
-I had a lot of fun in Boston last weekend.
- weekend
- (fiil) hafta sonunu geçirmek
- weekend
- hafta son
Tom, Mary ile bir hafta sonu daha geçirmek zorunda kalmaktan ödü patladı.
-Tom dreaded having to spend another weekend with Mary.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
-In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- weekend
- hafta sonunu geçir
- at the weekend
- hafta sonu
- weekend
- hafta sonu yapılan
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
occurring at the weekend teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- weekend
- at the weekend
- At the weekend UK (US on the weekend): On Saturday or Sunday, or on both Saturday and Sunday: "What did you do at the weekend?", "We go out once in a while after work and on the weekend."
İlgili Terimler
occurring at the weekend
Heceleme
oc·cur·ring at the week·endTürkçe nasıl söylenir
ıkırîng ät dhi wikendTelaffuz
/əˈkərəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈwēkˌend/ /əˈkɜrɪŋ ˈæt ðiː ˈwiːkˌɛnd/
Resimler
Geçmiş
Favoriler