Fransızca - Türkçe
nourriture teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı
- gıda, yemek, yiyecek
- [la] besleme, emzirme; besin
- gıda maddeleri
- gıdak
- yemekler
Japon yemeklerini Birleşik Devletleri'ndeyken özleyeceksin.
-La nourriture japonaise va te manquer aux États-Unis.
- yiyecek
Yiyecekler sıcak havada hızlıca bozulur.
-La nourriture s'avarie rapidement sous un climat chaud.
Ben bu tür yiyecek yiyemem.
-Je ne peux pas manger ce genre de nourriture.
- gıda
Fransızca - İngilizce
nourriture teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı
- {n} nourishment
The principal cause of death in refugee camps is the lack of nourishment.
-La principale cause de mortalité dans les camps de réfugiés est la pénurie de nourriture.
- {n} bread
- {n} refection
- {n} feeding
- {n} nutriment
- {n} pabulum
- {n} provision
- {n} food
I like French food very much.
-J'aime beaucoup la nourriture française.
How do you find food in outer space?
-Comment trouves-tu de la nourriture dans l'espace ?
- {n} nutrition
- {n} food, nurture; fare, nourishment; sustenance, feeding
- {n} noshery