myself is the first person singular reflexive pronoun teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- myself
- kendim
Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
-I perceive myself as my own god.
Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
-I don't want to identify myself with that group.
- myself
- bizzat
Tom'u bizzat görmeye gideceğim.
-I'll go and see Tom myself.
Bunu bizzat halletmeliyim.
-I have to deal with this myself.
- myself
- {z} kendim, bizzat, ben: I will come myself. Kendim geleceğim./Bizzat geleceğim. I do not regard myself as a mathematician. Kendimi
- myself
- kendime
Müzik dinleyerek kendime moral verdim.
-I cheered myself up by listening to music.
Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
-I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- myself
- ben
Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
-I can only speak for myself.
Bu giysiyi ben kendim yaptım.
-I made this clothing myself.
- myself
- özüme
- myself
- kendimi
Kendimi tanıtabilir miyim?
-May I introduce myself?
Kendimi tanıtabilir miyim?
-May I introduce myself, my name is Lucas.
- myself
- özüm
- myself
- özümü
İlgili Terimler
myself is the first person singular reflexive pronoun teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- myself